Antisosyal Kişilik Yapısı
Antisosyal kişilik yapısının temel özelliği, sosyal yaşamın yazılı kurallarına yani hukukuna uymamalarıyla belirgindir. Bununla birlikte yazılı olmayan sosyal yaşamın kurallarına da uymazlar. Antisosyal kişilik yapısına sahip olanlar, davranışlarının yaratacağı olumlu ve olumsuz sonuçlarını ve başkalarına yaptıkları yanlışı pek önemsemezler.
İstediklerinin anında olmasını isteyen ve dıştan gelen engellemeleri aşmak için her şeyi yapabilen insanlardır. Öfkelendikleri zaman kontrollerini kaybederek, hem kendisine hem başkasına zarar verebilirler. Yaptıkları kanunsuz davranışları için bahane ve gerçekler bulma konusunda mahirdirler. Hemen kendileri dışındaki bir şeyi ve başkalarını suçlarlar. Yaptıklarının olası sonuçlarını farkedemezler, göremezler. Yargılama yetileri yetersizdir, ya da yargılama yapsalarda başkalarının yaşayacaklarını pek önemsemezler. Başkalarına açıkça zarar verdikleri davranışlar sonrasında suçluluk, sorumluluk ve rahatsızlık duymazlar. Vicdan azabı ya da vicdani pişmanlık duymazlar. Yaptıklarından ders almazlar, aynı hatayı birçok kez yinelerler. Psikoterapi merkezlerinin yolunu bilmezler. Psikoterapi sürecinde de vicdani olarak sınır tanımazlar ve sabote ederler. Psikoterapistler antisosyal kişilik yapısı ile psikoterapi yapmanın zorluklarını bilirler. Çocukluk yıllarında da bu kişilik yapısının belirtileriyle doludur. Okul rehberlik servisine ve Doktorlara okuş tarafından yönlendirilirler. Okul çağında çocu zaman kural tanımaz tavır ve tutumları nedeniyle bulundukları ortamda sürekli olarak disiplin sorunları yaşanır. Psikolog, bu konuda aile ye sınırlar koymasını önerir. Ancak öteden beri anne babanın sınır tanımadan yetiştirme tarzını benimsemiş olması nedeniyle sorun zaten büyümüştür.
Aile içinde ve sosyal gruplarda üzerlerine düşen görevleri yerine getirmez, sorumsuzca davranırlar. Kural tanımaz br tutumları vardır. Ancak çoğu zaman bu tutumlarıyla ilgili pek fazla belirti vermeyebilirler. Dahası, çok nazik bir tutum içinde kendilerini rahatça pazarlayabilirler. Sonunu düşünmeden yaptıkları davranışlarının diğer insanların hayatını nasıl etkilediğini önemsemezler. Diğer insanlarla ilişkileri, dürtüsel gereksinimlerini karşılamayı amaçladığından, süreklilik ve tutarlılık gösteren ilişkiler kuramazlar. Başkalarının da hakları olduğunu düşünemezler ve başkalarının haklarını yok sayarlar. Diğer insanlarla ilişkilerinde başlangıçta bilgili, yardımsever, cömert, istekli ve canlı görünürler; fakat çok fazla zaman geçmeden, bir başkasını önemsemeyen, sorumsuz ve dürtüsel doyumu amaçlayan davranışları ortaya çıkar. Kendi çıkarları için çok kolay yalan söyleyebilir, başkasını ya da başkasının isteklerini hiçe sayabilirler. Hiçbir zaman dürüst davranmazlar. Geçmişte sosyopat ya da psikopat olarak da bilinen antisosyal kişilik özelliğine sahip bireylerin, çocukluk yılları araştırıldığında sıklıkla hayvanlara eziyet etmeleri, evden kaçmaları, okuldan kaçmaları, okulda kavgaları olması, okulda disiplin suçu işlemeleri, başkalarının eşyalarına zarar vermeleri ve polis ile zaman zaman minasebeti olduğu görülmiştir. Antisosyal kişilik yapısına sahip kişilerde alkol ve esrar, eroin, kokain gibi keyif verici madde kullanımı sık görülür. Psikolojik açıdan değerlendirmeye karşı tavırlı ve isteksizdirler.
Ayrıca ilginizi çekebilir: